Halklar; Habil ve Kabil'den bu yana ''Kardeş'' Olamadılar.
Bizi sömürenlerden Türk devleti, her fırsata "kardeşiz" masalına sarılırken içten içe Kabil'in Şeytani planları ile bizi yok etmek için baskıların her metodunu devreye koymuştur,
Hayır kardeş değiliz. Bunca nefretin, zulmün, işkencenin, katliamların, göz altıların, dağı taşı bombalamanın karşılığı bu olmak zorundadır.
Bir yandan aşağılayacak, öldürecek, yok sayacak bir yandan da "aslında biz kardeşiz" diyen yaratıklarla kimse kardeş falan da olmak istemez.
Hiçbir halk kendisini aşağılayanlarla beraber yaşamak zorunda değildir. Araya sınırı koyalım uzaktan havlayın (ya da kardeş ayağına uzaktan sevin artık)
Araştırmalara göre Habil, temiz bir kalbe sahip, Kabil ise, şeytani duygulara sahip olduğundan Tanrı tarafından dışlanmıştır. Kabil’in Habil’e kini ise; kız kardeşi ile evlenmek istemesi. Aslında kardeşini örnek alacağı yerde ona kin beslemiştir. Kardeşini öldürmesini ise; içindeki şeytan söylemiştir. Ölüm kavramını ona tanıtmıştır. Şeytan Kabil’e şeytani düşüncesini yaptırdıktan sonra Havva’ya oğlu Habil’in öldüğünü söylemiştir. Havva ölümün ne olduğunu şeytana sormuştur. Şeytan ise ölümü; bir daha yemek yememek, yaşamamak, birlikte olamamak diye tanımlamıştır. Bunun üzerine Havva feryat ederek ağlamaya başlamıştır. Yeryüzünde ilk keder, göz yaşı bu hikaye ile başlamıştır derler kutsal kitaplar. Gömme olayı da Kabil’in Habil’i Tanrıdan saklamak için toprağa gömmesi ile başlar. Kabil, Habil’i sadece öldürmekle kalmayıp, bir dünyayı da yok etmiştir. Çünkü Habil’in soyuna da son verilmiştir. Habil ile Kabil’in hikayesi günümüz için büyük bir önem taşıyor. Çünkü ilk keder, ilk acı, ilk bağışlama günümüze kadar ulaşmıştır. Ve başka kılıklarda Kabil, Habil'leri hırsları, bencilliği, doyumsuzluğu Yüzünden öldürmeye devam etmiştir. Ve Dünya'nın adaletsiz kana doymayan haline baktığımızda sonsuza kadar da süreceğe benziyor.
Habil ve Kabil de birbirine düşman kardeşlerdi, en eski metinlerde bile, toplumsal şiddetin doğurdu bu Düşmanlık anlatılır.
Irkçılığı hiçbir zaman savunmadığım halde tek taraflı olarak tüm uygulamalar gibi son yapılan uygulamalar da bizi zorla Türk, Arap, Fars Karşıtı yapmaktadır. Çünkü Devlet Ana, Hükümet Baba evlatlarına farklı uygulama yapmaktadır. Kendi ailemizden biliriz, çocuklar arasında az biraz teraziyi tutturamazsak hemen kıskançlıklar devreye girer ve bu kıskançlık telafi edilemez ise kardeşler arasında düşmanlığa kadar gider. Bizi sömürenlerden Türk devleti, her fırsata "kardeşiz" masalına sarılırken içten içe Kabil'in Şeytani planları ile bizi yok etmek için baskıların her metodunu devreye koymuştur, Bu ülkede Kürdlerin sokaklarda, dağlarda, legal ve illegal yollarla bu zülme karşı Ölümüne verdikleri Mücadelesi bilinir, kökümüzü kurutamadıkları için son yıllarda sözde açılan demokratik paketlerle kardeş Kürdün Varlığı kabul görülmesine rağmen hâlâ görmezlikten geliniyor.
Zaten konu belleğin silinemeyen kardeşliği olunca anlamak için yazmaya Habil ile Kabil'den başlamak ve unutmamak için de durmadan anlatmak gerekiyor...
"Biz kardeşiz" Yalanına sığınan sahtekar Türk solcusu, sağcısı, liberali, demokratı, ümmetçisi vs, Kabil'in Habil'e olan ölümcül kardeşliğini Kürdlere dayatarak basın, dergi, tv ve sosyal medya yoluyla sürekli kustukları Öfkeyi, kini her gün okuyor dinliyoruz. Hemde Bizleri aşağılayarak, üstün Irk olduklarını iddia ederek yapıyorlar bunu. "Kardeşiz" cümleniz tiksindiriyor Artık.
"Kürtler asla millet olamazlar ve devlet kuramazlar. Çünkü millet olmanın temel şartı emperyalizme, ve kapitalizme karşı olmak ve hiçbir dış güce dayanmadan kendi rüştünü ispat etmekdir." Diyorlar.
Bizi emperyalizme ve kapitalizme karşı savaşmaya çağıranlar, sosyalizm Masalları ile bizi cepheye sürenler ne hikmetse emperyalizm ve kapitalizmin tüm nimetlerinden yararlanıyor, özür dillerim ama kucaklarından inmiyorlar.
Burda oyun büyük, Üstün Türk ırkına mensup Kabil kardeşimiz Şeytani duygularla gariban, devletsiz, kimliksiz, Habil olan Kürd kardeşlerini emperyalizme ve kapitalizme karşı Savaş'a sürmekte, Kürdün kafasını karıştırmakta, hatta öyle bir noktaya getirir ki emperyalizm ve kapitalizm ile savaşarak tüm DÜNYAYI kurtaracağımıza inanır hale getirilirken biz Kurdistan davamızı zamanla unutmuş oluyoruz. Şu iyi bilinmeli ki eski Kürd yok karşılarında, Habil gibi soyumuz da kurutulmayacak. Bunun bilincine vardıklarını sanıyorum. Onun içindir tüm asimilasyon, yok etme, eritme, güya entegre projeleri bomba gibi ellerinde patlamaya devam ediyor. Süreç tersine evriliyor Artık bizi değil onları yakmaya başladı.
Bütün bu barbarlığı karşı bizim sorunumuz ise birlik olamayışımız, dikkat edilirse bizi aşağılayan kılcal damarlarımıza kadar sömüren 4 parçadaki düşman kardeşlerimiz sürekli bizden birilerine yanaşarak dostluk kisvesine bürünerek bizi birbirimize ustaca saldırtıyor. Bundan nemalanıp Kendilerinin düşmanlığı yetmiyormuş gibi Kürdü Kürde düşman yapıyor.
Kürdlerin bu saatten artık ortak cephede birliğe gitmesi ve birbirini kabul etmesi lazım. Bu düşmanlarımız için kendimizi öldürtmekten daha iyidir. Şimdi her zamankinden daha çok birliğe ihtiyacımız var ve koşullar bizi daha da yakınlaştırmış durumda. Sayın Mesut Barzani'nin inisiyatifi ele Alıp Tüm Kürd halkının istemi olan ulusal Kongrenin bir an önce yapılması için çabalaması lazım, böylece Kürd halkının istemleri doğrultusunda ortaklaşılabilir.
OWN
Bu makale toplam: 7157 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:11:09:54